« Anasayfa | Ýslâm Kaynaklarý Kütüphanesi | Ýlahiler | Künye

Daha çok namaz sonrasýndaki dua ve tesbihleri ele aldýðýmýz yazýlarý, namaz öncesindeki ezan dinleme âdâbý ve dualarýyla bitirmemiz uygun olur diye düþünüyorum. Konuþmayý Kesme ...  

Ezan Dinleme Adabý / Vecdi Akyüz

Daha çok namaz sonrasýndaki dua ve tesbihleri ele aldýðýmýz yazýlarý, namaz öncesindeki ezan dinleme âdâbý ve dualarýyla bitirmemiz uygun olur diye düþünüyorum.

Konuþmayý Kesme

Ezan okunurken, ezana bir saygý olarak, zorunlu olmayan konuþmalara ara verilir, ezan dinlenir.

Türkiye'de, camilerden yükselen ezan sesi duyulunca, çok güzel bir gelenek olarak, büyük bir saygýyla ve içtenlikle "azîzallah" denerek, kulaklar ezan sesine kabartýlýr. Bu ifade, genellikle ezana icabet kavramýnýn gereklerinden biri olan cemaate katýlmaya fýrsat ve imkân bulamayanlar tarafýndan, biraz da "Allahým: Ezana gerçek icabet olan cemaate katýlamayacaðým için beni affet" makamýnda, bir baðýþlanma duasý niyetine söylenir.

Ezan okunurken, Kur'an-ý Kerim okuyanýn da ara verip ezaný dinlemesi, daha faziletli kabul edilir.

Ezan Sözlerinin Tekrarý ve Tehlîl Duasý

Ezan okunurken ve ezandan sonra yapýlan dualara, ezanýn dinlenmesine ve bu çaðrýya uyarak cemaate katýlmaya, Ýcâbetü'l-Müezzin (ezana/müezzine icabet/karþýlýk) denir. Ezaný iþitenler, müezzinin davetine, önce dua ederek, sonra þartlarý uygunsa cemaate katýlarak cevap verirler:

a) Þartlarý uygun olanlarýn, müezzinle birlikte, ezan sözlerini kendi içlerinden tekrarlayarak söylemeleri müstehaptýr. Hz. Peygamber (s.a.), bu konuda "Ezaný duyduðunuzda, müezzine icabet (söylediklerini tekrar) edin" buyurmuþtur. (Buharî, ezan, 7; Müslim, salât, 10, 11; Tirmizî, salât, 40; Nesâî, ezan, 33,35-38; Ýbn Mâce, ezan, 4)

b) "Hayye ale's-salâh/Hayye ale'l-felâh" bölümlerinde, bu sözler tekrarlanmaz, onlarýn yerine "lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" (güç ve kuvvet, yalnýzca Allah'tandýr) diye dua edilir. Bu, Hz. Peygamber'in (s.a.) tavsiyesidir. (Müslim, salât, 12)

c) Sabah ezanýnda, "es-Salâtu hayrun mine'n-nevm" (namaz, uykudan hayýrlýdýr) bölümünden sonra, "sadakte ve berirte" (doðru ve iyi söyledin) denir.

Ezan okunurken, ülkemizde yine güzel bir gelenek olarak, özellikle "lâ ilâhe illallah" bölümünde, camideki cemaat büyük bir uðultuyla, bu cümleyi aynen tekrarlar.

Þehadet ve Rýza Duasý

Ezaný iþiten kiþiler, Hz. Peygamber'in (s.a.) tavsiye ettiði, kelime-i þehadet ve rýza dileðini içeren þu duayý da okuyabilir:

"Eþhedü en lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ þerîke leh, ve enne Muhammeden abduhû ve rasûluhû. Radîtu billâhi rabben ve bi-Muhammedin rasûlen ve bil-Ýslâmi dînen." (Müslim, salât, 13)

(Allah'tan baþka tanrý olmadýðýna, tek ve ortaksýz olduðuna ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduðuna tanýklýk ederim. Rab olarak Allah'ý, elçi/peygamber olarak Muhammed'i ve din olarak Ýslâm'ý kabul ettim.)

Vesîle Duasý

Ezan bittikten sonra, vesîle duasý denilen ve okunmasý halinde Hz. Peygamber'in (s.a.) kýyamet gününde þefaatinin helal olacaðýný belirttiði þu dua okunur:

"Allahümme rabbi hâzihid da'vetit tâmmeh ves salâtül kâimeh, âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete (ved dereceter refîate), veb'ashu makâmen mahmûdenillezî va'adteh. (Ýnneke lâ tühliful mî'âd)." (Buharî, ezan, 8; Müslim, salât, 11; Ebu Davud, salât, 37; Nesâî, ezan, 37)

(Bu eksiksiz davetin/çaðrýnýn ve kýlýnacak namazýn rabbi olan Allahým! Muhammed'e vesileyi ve erdemi (ve yüksek dereceyi) ver. Onu vaat etmiþ olduðun övgün makama yükselt. (Þüphesiz sen, sözünden dönmezsin).)

Vesîle duasý, bazý yörelerde veya camilerde, imam veya müezzinin sesli rehberliðinde cemaatle birlikte, yüksek sesle yapýlýr.

Ayný dualar, kâmet getirilirken de okunur. Buna "kâmete icabet" adý verilir.

Ezanýn gerçek amacý, namaza çaðrýdýr. Bu yüzden, çaðrýlmýþ olduðu namazý özellikle de camide kýlan kimse, ezana en uygun biçimde icabet etmiþ olur.

Kaynak: http://yenisafak.com.tr/arsiv/2005/haziran/18/vecdiakyuz.html