Ey Oðul! / Ýmam Gazâlî Ey oðul! Ýlimsiz amel olmayacaðý gibi, amelsiz ilim de bir deliliktir. Bilmiþ ol ki, bugün seni günahlardan uzaklaþtýrmayan, ibadete yaklaþtýrmayan ilim, yarýn da cehennem ateþinden uzaklaþtýrmayacaktýr. Bugün hazýr fýrsat elindeyken ilminle amel etmez, geçmiþ günleri de telafiye çalýþmazsan yarýn kýyamet gününde: "Ey Rabbimiz, bizi dünyaya geri gönder de iyi amel iþleyelim" (32 Secde 12) diyenlerden olursun. O zaman da sana cevap olarak denir ki: - Ey ahmak! Sen oradan geliyorsun' Ey oðul! Maksadýn, ruhunu olgunlaþtýrmaya, nefsine hâkim olmaya, bedenini de ölüme hazýrlamaya gayret etmek olmalýdýr. Çünkü son duraðýn kabir olacaktýr. Kabirdekiler, "Ne zaman geleceksin?" diye beklemektedirler. Sakýn oraya azýksýz gideyim deme! Hazreti Ebû Bekri's-Sýddýk (Allah ondan razý olsun): - Bu bedenler ya bir kuþ kafesidir, yahut bir hayvan ahýrýdýr, diyor. Kendi kendine biraz olsun düþün. Acaba sen bunlarýn hangisindesin? Þayet yükseklerden uþan bir kuþ isen, "Ey nefis!Rabbine dön" ilahi hitabý duyunca, cennetin burçlarýnýn yüceliklerine eriþinceye kadar kanat çýrpýp uçacaksýn. Hazreti Resul'un (s.): "Sa'd b. Muaz'ýn ölümünden Arþü'r-rahman sarsýldý" buyurduðu gibi. Allah korusun, bunun aksine þayet hayvanlar zümresinden isen Allahû Teâlâ'nýn, "Onlar hayvanlar gibidir. Belki sapýklýkta onlardan daha aþaðýdýrlar" (7 A'raf 179) buyurduðu gibi dünyadan ayrýlýnca, doðru cehennemin kýzgýn ateþini boylamayacaðýný temin edebilir misin? Rivayet edilir ki, Hasan Basri hazretlerine bir bardak soðuk su verilmiþti. Bardaðý eline alýr almaz bayýldý, bardak da yere düþüp kýrýldý. Bir yudum su içmek nasip olmadý. Ayýlýp kendine gelince þöyle sordular: - Ey Ebu said, ne oldu sana? Ebu Said: - Cehennem halkýnýn cennet ehline, "Ey cennettekiler! Allah'ýn size verdiði sudan ve rýzýklardan bize de akýtýn" diye ümid edip isteyeceklerini hatýrladým da bundan ötürü bayýldým, diye cevap verdi. Amelsiz ilim sana yetse, iyi iþler yapmak gerekmeseydi, Allahû Teâlâ'nýn, "Benden bir þey isteyen var mý, af dileyen var mý, tevbe eden var mý, istiðfar eden var mý?" çaðrýsý boþa gider ve luzumsuz olurdu. Rivayet edilir ki, Sahabe-i kiramdan bir cemaat(Allah onlardan razý olsun), Rasûlullah'ýn (s.) yanýnda Abdullah b. Ömer'i (r.) andýlar. Hazreti Peygamber (s.): -O ne iyi bir adamdýr, keþke bir de geceleri namaz kýlsaydý, buyurmuþtur. Peygamber efendimiz ashabýndan birine: -Ey filan! Geceleri çok uyuma, zira çok uyku sahibini kýyamet gününde fakir düþürür, buyurmuþtur. Ey oðul! "Gecenin bir kýsmýnda uyanýp, namaz kýl" (17 Ýsra 79) ayet-i kerimesi bir emirdir. "Seher vakitlerinde de onlar istiðfar ederlerdi" (51 Zariyat 18)ayet-i kerimesi bir þükürdür. "Seherlerde Allah'dan maðfiret dileyenler..." (3 Al-i Ýmran 17) ayet-i kerimesi bir zikirdir. Hazreti Peygamber (s.), "Allahû Teâlâ üç sesi sever: Tan aðarýrken öten horozun sesini, Kur'ân okuyanýn sesini, seher vakti istiðfar edenin sesini" buyurdu. Süfyan-ý Servi (r.) dedi ki: - Allahû Teâlâ seher vakti esen, zikir ve istiðfarlarý kendisine getiren bir rüzgar yaratmýþtýr. Yine dedi ki: - Bir münadi, gecenin ilk saatlerinde Arþ'ýn altýndan þöyle seslenir: "Ey ibadet edecekler, kalkýn!". Bu sesi iþitenler kalkarlar. Allah'ýn takdiri ve lütfettiði kadar namaz kýlarlar. Sonra gece yarýsýnda bir münadi yine seslenir: "Ey çok uzun namaz kýlýp dua edenler, uyanýnýz!". Bunlar da uyanýp kalkar ve seher vaktine kadar namaz kýlar, dua ederler. Seher vakti gelince yine bir münadi seslenir: "Ey istiðfar edenler, kalkýnýz!". Bu ses üzerine onlar da kalkar, Allahû Teâlâ'dan, tevbe istiðfar ederek maðfiretlerini isterler. Tanyeri aðarýp, güneþ doðduktan sonra yine bir münadi þöyle seslenir: "Ey gafiller, kalkýnýz!". Gafiller de, mezarlarýndan dirilip kalkan ölüler gibi yataklarýndan doðrulurlar. Ey oðul! Lokman Hekim'in de oðluna þöyle verdiði rivayet ediliyor: "Oðlum, Seher vakti sen uykuda iken horoz uyanýp öterek senden daha ferasetli olmasýn". Kaynak: Gazâlî, Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed, Eyyühe'l-Veled(Ey Oðul), Bedir Yay, Ýstanbul, 2000, trc: C. Bilginer, s. 55-59. |